Çocukken çok sık duyardık, şimdi eminiz azalmıştır: “Cebinde 5 lira varsa, 4’ünü harca, 1’ini ayır!”
Annelerimizin bu sözü birçoklarının kulaklarındadır hala. Neden diye sorduğumuzda, “İlerde evladın olursa anlarsın” yanıtını alırdık. Ama bu yanıttan pek tatmin olmazdık ve üstelerdik. O zaman da şöyle bir yanıt gelirdi: “Hiç yokluk görmedin ki yavrum, nerden bileceksin?”
Bazen insanın anlaması için görmesi gerekiyor maalesef. Büyüklerimiz görmüş olacak ki bugün bize tuhaf gelen önlemleri o zamanlar hep alırlardı. Tavan arasındaki reçel ve konserve kavanozlarını hatırlayanlar olacaktır. Odanın bir kenarında duran patates veya soğan kasalarını. Ya da sağda solda asılan kurutulmuş sebze ve meyveleri. Şimdi düşünelim: Her gün para ödediğimiz birkaç bardak kahve, hobi dergileri ya da küçük eşyalar yerine, anne babalarımız olsa kim bilir neler yaparlardı, öyle değil mi?
Hem koca bir evi geçindiren, hem de gelecek günler için küçük tasarruflar yapan büyüklerimizi unutmayalım. Zaten o bakışları nasıl unutabiliriz ki?..
Haydi öyleyse, 5 liramızın 1’ini biriktirmeye…